23 Nisan 2016 Cumartesi

 SAVAŞ VE BARIŞ
         


          Sizce barış nedir? Peki savaş ve aralarındaki fark. Aslında ikisi de birbirlerine benzer. İkisi de aynı şeyden doğar, ikisini ayıran çok fark yoktur fakat ikisini ayıran farklar derin ve yaralayıcı olurlar,  ikisi de saydamdır. İçlerinde ne varsa ikisinin de dışlarında da öyledir. Çünkü birbirlerine bağlılardır. Biri bittiğinde diğeri başlar, o bittiğinde ise diğeri. Barış o kişi ya da toplulukla içinde sevgi, güven, mutluluk olması, aralarında bağ olmasıdır. Ama bir gün o bağ koparsa aralarında sevgi, güven ve mutluluk yerine öfke,  kızgınlık, güvensizlik, üzüntü ve arbede geriye kalır.  Bir gün biter savaş ama üzüntü ve pişmanlıkla boğulup gider savaşı başlatanlar. Eğer bir yerde savaş varsa o topluluktaki her kes kötü etkilenir. Geriye ise pişmanlık kalır. Siz birde ya biri kazanırsa diyorsunuzdur ama o da onu özler azda olsa özler. Her şeyini gülüşünü, yardımlarını, bağırışını hepsini ya da bir ülke ise onun ona yaptığı yardımlarını ve sonuçta herkes üzülür. Barışta ise eğer o bağ kopmazsa aralarında her zaman sevgi olur.
             Mesela iki kardeş arasında bir bağ vardır. Bir gün biri onun oyuncağını alır. O, ona kızar vurur diğer ise üzülür gider, vuran kardeş pişman olur, onu özler. Sonra barışırlar ve gene mutlu olurlar. Lakin biz insanlar düşüncelerimiz ne kadar iyi olursa olsun eğer bir savaşı başlatırsak kötüyüzdür. Biz insanlar ders almayız, yaptıklarımızdan tekrarlarız. Kardeşinizle yıllardır aranız kötü, bir savaş var aranızda ve ölüyorsunuz ve de pişmansınız. Son olarak onun yüzünü görmek, ondan özür dilemek, pişman olduğunuzu söylemek ve son nefesinizde onla barışmak istediğinizi söylemek istersiniz lakin bunu yapamazsınız, onun yüzünü göremezsiniz, ondan özür dileyemezsiniz. Ama oda son bir kes sizin yüzünüzü görmek ister, barışmak, özür dilemek ister ama oda başaramaz.
            Bir ülke ile bir diğer ülke ve aralarında savaş var. İkisi de kendisinin haklı olduğunu düşünür bazı ülkeler ama ikisinde de suç vardır, ikisi de tam olarak haklı değildir. İnsanlar hiçbir zaman bir yerde savaş varsa orada tek bir suçlu olmadığını unutmamalıdır. Ama demedim mi? İnsanlar yaptıkları şeylerden ders almazlar. Bu nedenle böyle iyi sözler ve şeyler hemen unutulup, umursanmıyor. İşte böyle olan devletlere çok kızıyorum! Çünkü aralarında savaş var. Bu yüzden gencecik insanlar ve gencecik erkekler savaşa gidiyor ve nerdeyse hepsi hayatını yitiriyor. Hepsi küçücük bir tartışmadan doğmuş bir savaş. ‘’ SAVAŞ ’’ Demesi kolay ama nasıl bir katliam yaşandığı aklınıza gelmiyor. Nasıl rahatça söyleyebiliyoruz. Oysa ucunda nasıl bir arbede ve katliam yaşandığını biliyoruz. Peki, o gencecik erkeklerin savaşa gönderenlerin NE HAKLARI var? O anneleri ağlatmaya... Ne? Hayır. Hiçbir hakları yok. Peki, ne hakları var? Çocukları yetim ve öksüz bırakmaya. Ne hakları var. Hayatlarının baharlarında olan erkekleri SAVAŞA götürmelerine, kızları ağlatmaya, insanları yurdundan ve evlerinden alıkoymaya, iki gencin arasındaki aşkı yok etmeye... Ne, ne hakları var? Nasıl gelip utanmadan konuşabiliyorlar kürsüde? Utanmaları, gidip zindanlarda kalmaları, onların da savaşa o gençler gibi gitmeleri lazım. Ama vicdansızlar!


    İnsanların, ülkelerin ve daha birçok şeyin aralarındaki bağ ilcilmiş olsa da, aralarında savaş olmasından daha iyidir ve buna örnek olarak ta ‘’En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir,’’ demiş Marcus Tullius Cicero.


                                                                       Emek Selin SELÇUK
                                                                                   5/A


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder