BENİM KÖPEĞİM
Pencereden giren güneşin göz kapaklarımı
zorlamasıyla uyandım. Yatağın içinde
doğruldum. Bacaklarımın üşüdüğünü fark ettim. Ayaklarımı sarkıttığım halı iyice
eskimişti. Yatağımdan kalktım. Giyinip
kahvaltı yaptım. Okula gidiyordum. Birden karşıma küçük bir köpek çıktı. Tir tir
titriyordu. Eve gidip ona sokak köpeklerine aldığım mamadan getirdim. Biraz
daha iyiydi. Onu veterinere götürdüm. Doktor üşüttüğünü söyledi. Üzüldüm. Doktor
ona garip bir ilaç verdi ve ona ilacı içirdim. Köpeği aldığım yere geri
bıraktım. Yol boyunca köpek hep aklımdaydı. Sonunda okuldan geri döndüm. Ona
bakmaya gittim. Köpek yoktu. Onu göremeyince merak ettim. Sonradan bir baktım
ki köpek koşarak bana doğru geliyordu. Onu çok sevmiştim. Akşam babam eve
gelince o köpek benim olabilir mi diye konuşacaktım. Babam sonunda eve geldi. Annemin
sofrayı kurmasına yardım ettim. Babam sofraya oturmuştu. Ona bugünkü olayı
anlattım. Babam ilk önce hayır der gibi oldu ama sonra tamam dedi. O an çok
sevindim. Köpeği almak için montumu giydim. Onu alıp eve geldim. Köpek beni
görünce çok sevindi.
Sabah olmuştu. Cumartesi olduğu için okullar tatildi. Köpeğime ilk olarak ad düşündüm. Köpeğim
dişiydi. O yüzden ona “Masal” adını koydum. Kahvaltımı yaptım. petshopa gittik.
Önce Masal’a mama aldım. Sonra kulübe aldım. Oyuncak aldım. En güzelli de
kıyafet aldım. Çünkü artık havalar soğumuştu. Tam petshoptan çıkarken görevliye
köpeğimin ne cins olduğunu sordum. O da bana Golden dedi. Gülümseyerek petshoptan
ayrıldım.
Bir yıl geçmişti. Köpeğimi eğittim. O artık
her şeyi biliyordu. İkimiz de artık çok mutluyduk. Onu çok seviyordum. O da
beni çok seviyordu.
Eylül ATAK 5-C