16 Aralık 2015 Çarşamba

                  BENİM KÖPEĞİM

     Pencereden giren güneşin göz kapaklarımı zorlamasıyla  uyandım. Yatağın içinde doğruldum. Bacaklarımın üşüdüğünü fark ettim. Ayaklarımı sarkıttığım halı iyice eskimişti.                                     Yatağımdan kalktım. Giyinip kahvaltı yaptım. Okula gidiyordum. Birden karşıma küçük bir köpek çıktı. Tir tir titriyordu. Eve gidip ona sokak köpeklerine aldığım mamadan getirdim. Biraz daha iyiydi. Onu veterinere götürdüm. Doktor üşüttüğünü söyledi. Üzüldüm. Doktor ona garip bir ilaç verdi ve ona ilacı içirdim. Köpeği aldığım yere geri bıraktım. Yol boyunca köpek hep aklımdaydı. Sonunda okuldan geri döndüm. Ona bakmaya gittim. Köpek yoktu. Onu göremeyince merak ettim. Sonradan bir baktım ki köpek koşarak bana doğru geliyordu. Onu çok sevmiştim. Akşam babam eve gelince o köpek benim olabilir mi diye konuşacaktım. Babam sonunda eve geldi. Annemin sofrayı kurmasına yardım ettim. Babam sofraya oturmuştu. Ona bugünkü olayı anlattım. Babam ilk önce hayır der gibi oldu ama sonra tamam dedi. O an çok sevindim. Köpeği almak için montumu giydim. Onu alıp eve geldim. Köpek beni görünce çok sevindi.     
        Sabah olmuştu. Cumartesi olduğu için okullar tatildi. Köpeğime ilk olarak ad düşündüm. Köpeğim dişiydi. O yüzden ona “Masal” adını koydum. Kahvaltımı yaptım. petshopa gittik. Önce Masal’a mama aldım. Sonra kulübe aldım. Oyuncak aldım. En güzelli de kıyafet aldım. Çünkü artık havalar soğumuştu. Tam petshoptan çıkarken görevliye köpeğimin ne cins olduğunu sordum. O da bana Golden dedi. Gülümseyerek petshoptan ayrıldım.

     Bir yıl geçmişti. Köpeğimi eğittim. O artık her şeyi biliyordu. İkimiz de artık çok mutluyduk. Onu çok seviyordum. O da beni çok seviyordu.



                                  Eylül ATAK 5-C


                     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder