4 Şubat 2016 Perşembe

Çocuklardan masallar...

PRENSES AYPERİ

    Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken... Bir prenses varmış. Adı da Ayperi imiş. Ayperi'nin bir küçük perisi varmış. Adı da Lulu'ymuş. Lulu, kralın kızına uzaklardan getirdiği bir hediyeymiş. Bir de kötü kalpli bir cadı varmış. Ayperi'yi çok kıskanırmış. Cadı sürgündeymiş ve ormanda yaşarmış.
   Bir gün sarayda bir balo olacağı duyurulmuş. Ayperi baloları sevmezmiş. O yüzden Lulu'yu da alıp cadının yaşadığı ormana dolaşmaya gitmiş. Ayperi ve Lulu, cadının ormanda yaşadığını bilmiyormuş. Cadı, Ayperi'yi fark edince ona bir oyun oynamaya karar vermiş. Sihir yaparak küçük kulübesini saraya çevirmiş. Prenses ve Lulu kapısı açık sarayı görünce içeri girmişler. Karşılarına Ayperi kadar güzel bir peri çıkmış. Aslında bu güzel peri cadının ta kendisiymiş. Onları saraya almış. Sonra anlatmaya başlamış."Buraya herkes giremez ama size bir şans verebilirim. Eğer kırk gün boyunca özel odama girmezseniz burada yaşayabilirsiniz", demiş. Ayperi buna çok sevinmiş. Lulu ise biraz şüphelenmiş. Çünkü kırk gün sonra kızın doğum günüymüş.
   İlk on günü sarayın bahçesinde oyun oynayarak geçirmişler. Lulu odayı çok merak ediyormuş. Cadı yokken odaya girmiş. Odada sadece kırk yapraklı buz çiçeği ve bir ayna varmış. Peri şaşırmış çünkü Buz Çiçeği bu mevsimde açmazmış. Birden ayna konuşmaya başlamış: " Ey peri, peri sandığınız kişi cadıdır. Buz çiçeğinin yaprakları sıcaktan birer birer dökülecektir. Yaprakların hepsi dökülünce siz ve tüm saray danacak. Ama cadı buradan kaçacak.", demiş. Peri korkmuş. Akşam yemeğini yemek için aşağıya inmiş. Perinin aklına bir efsane gelmiş: " Kim ki Kaf Dağı'nı aşıp Zümrüd-ü Anka'nın sarayından doğal güzellik iksirini alırsa en güzel ya da en yakışıklı kişi olacaktır.", diye anlatmış. Buna inanan cadının hemen gözleri parlamış. Cadı da Ayperi'ye eğer iksiri ona getirirse burada kalabileceğini söylemiş. Kız hemen kabul etmiş. Cadı büyü ile kızı hemen Kaf Dağı'na göndermiş. Sarayı bulmak zormuş. Yolda giderken bir aslan görmüş. Aslanın bacağı kırıkmış. Tedavisini yapmış. Aslan da karşılık olarak onu saraya götürmüş. Zümrüd-ü Anka ilk bakışta kızın iyi biri olduğunu anlamış. Ona neden geldiğini sormuş. Kız iksir için geldiğini söylemiş. Kimin istediğini sorunca da cadıyı su perisi sandığından onun istediğini söylemiş. Zümrüd-ü Anka, Su Perisi'nin burada yaşadığını söyleyince kız kandırıldığını anlamış.
   Zümrüd-ü Anka, kızı geri götürebilmesi için Kaf Dağı'nın prensini görevlendirmiş. Prens ilk görüşte Ayperi'ye aşık olmuş. Ayperi, pek bir şey hissetmemiş.Atlarına binmişler. Az gitmişler uz gitmişler. Dere tepe düz gitmişler. Sonunda bir uçuruma varmışlar. Kızın ayağı kaymış. Prens onu tutmuş ve kurtarmış. Kız o an prensten çok etkilenmiş ve aşık olmuş. Konuşa konuşa şehre varmışlar. Lulu, sihir yaparak cadıyı güçsüz kılmış ama yavaş yavaş donmak üzereymiş. Ayperi üzüntüsünden saatlerce ağlamış. Prens, Ayperi'nin ağlamasına dayanamamış ve elindeki tek Zümrüd-ü Anka tüyüyle peri için iksir hazırlamışlar. Lulu iksir sayesinde donmaktan kurtulmuş.
   Saraylarına dönmüşler. Başlarından geçenleri anlatmışlar. Kral önce Ayperi'ye yaptığı çocukça davranış yüzünden biraz kızmış ama kızına kavuştuğu için de çok mutlu olmuş. Prensin de cesur davranışları kralı çok etkilemiş. Sonunda Ayperi ve Prens, kırk gün kırk gece süren bir düğünle evlenmişler.
   Gökten üç elma düşmüş. Biri Ayperi'ye, biri Prens'e, biri de bu masalı dinleyen çocuklara.


Elif ŞENSOY 5/A


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder