23 Kasım 2016 Çarşamba

YAĞMUR ORMANLARI
      

Erken uyandığım bir sabahtı. Yatağın içinde yattığım yerden düşünüyordum. Bugün yapacaklarımı planlamaya çalıştım. Bilgisayarımı açıp işimi halletmeye çalıştım. İşimi hallettiğimde dışarı çıkayım dedim. Marketten alışveriş yaptım. Eve geldiğimde saat 18:30’du. Televizyonu açtım ve en sevdiğim programı izledim. İş yerimden mesaj geldi: İşe gelin. İş yerine gittim, kimse yoktu.
         Her yer karanlıktı içimden kandırıldığım geçti. Karşımda bir adam vardı. O kimdi hiç bilmiyorum. Adama yaklaştığımda adam kaybolmuştu. Ama o adamın içine mutsuzluk vardı çünkü bu işi sevmiyordu. İş yerinden çıktı. Artık mühendis değil bir arkeolog olmak istiyordu ve oldu. İlk keşfedeceği yer Yağmur Ormanları'ydı. Uçakla Yağmur Ormanları'na giderken uçak bozulup yağmur ormanlarına çakılıverdi. Tek o arkeolog adam kurtulmuştu. Etrafı keşfedeyim derken kayboldu. Önünden birkaç tane goril geçti. Bir tane goril arkeolog adamı gördü. O goril, arkeoloğa zarar vermedi. Arkeolog adam gorile Sezar adını koydu. Goril de arkeolog adama Mert adını koydu. Mert ile Sezar’ın çok iyi dostlukları oldu. Yıllar yıllar geçti. Mert yaşlılıktan öldü ve Sezar'a ölmeden önce “Sezar sen benim dünyadaki en iyi arkadaşımsın” dedi.


         Sezar üzülmüştü. Ama Sezar biliyordu ki Mert Sezar’ı görüyordu ve Sezar'ı çok seviyordu. 


                                                                                  Atakan Yalın AK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder